Zuhur Maden: Kültürel Derinliklerin Arayışındaki Bir Anlam Kültürler, insanlığın binlerce yıl süren birikiminin izlerini taşıyan zengin birer hikayedir. Her bir kültür, kendine özgü ritüeller, semboller ve anlamlar aracılığıyla dünyayı anlama ve ifade etme yolunu seçer. Peki, bu derin anlamlar zaman zaman nasıl daha görünür hale gelir? Bir antropolog olarak, her bir kültürde karşımıza çıkan sembolizmin ve ritüellerin, insanın içsel dünyasıyla olan bağlantısını merak ederim. Bu yazıda, “zuhur maden” kavramı üzerinden, kültürlerin bilinçaltındaki derinliklere inmeye çalışacağız. Zuhur Maden: Anlamın Derinliklerine Yolculuk Zuhur maden, kelime anlamıyla bir tür “gizli yer” veya “sırların ortaya çıktığı alan” olarak tanımlanabilir. Ancak bu terim, sadece bir…
8 YorumKüçük Fikirler Yazılar
Kamer Otomotiv Sahibi Kimdir? Felsefi Bir Perspektif Üzerinden Düşünsel Bir İnceleme Felsefi Bir Bakış: Kimlik ve Sahiplik Üzerine Felsefe, insanın varlığını, kimliğini ve etrafındaki dünyayı anlamaya çalıştığı derin bir düşünce biçimidir. İnsanın ne olduğunu ve kim olduğunu sorguladığı bu alan, aynı zamanda sahiplik, güç ve etik gibi önemli kavramları da gündeme getirir. Kamer Otomotiv’in sahibi kimdir sorusu, yalnızca bir iş insanının kimliğini sorgulamakla kalmaz, aynı zamanda “sahiplik” kavramına dair derin felsefi soruları da beraberinde getirir. Sahiplik, günümüzde ekonomik değer ve kontrol ile ilişkilendirilse de, ontolojik açıdan, bir şeyin sahibi olmak, daha geniş bir varoluşsal sorunun parçasıdır: “Ben kimim ve ben…
6 YorumKallavi Nedir ve Nasıl Yapılır? Eğitimci Perspektifinden Bir Bakış Eğitim, bir insanın hayatındaki en dönüşümcü süreçlerden biridir. Bir konuya dair bilgi edinmek, sadece zihinsel bir değişim değil, aynı zamanda kişisel ve toplumsal bir evrimdir. Bu değişim, başlangıçta basit bir kavrayış olabilir, fakat derinleştikçe yeni bakış açılarına, becerilere ve yetkinliklere dönüşür. İşte bu dönüşüm sürecinde, öğrenmenin ne kadar güçlü bir araç olduğuna tanıklık etmek, bir eğitimci olarak beni her zaman büyülemiştir. Bugün, eğitimin bu dönüştürücü gücünü bir yandan kendi mutfak deneyimlerimize, bir diğer deyişle geleneksel tariflere, bir örnek üzerinden inceleyeceğiz. Kallavi! Belki daha önce adını duydunuz, belki de sadece merak ettiniz.…
Yorum BırakKüresel ve Yerel Perspektiflerden “Feyzü’l Furkan”ın Yayınevi Meselesi Farklı açılardan bakmayı seven biri olarak, “Feyzü’l Furkan hangi yayınevi tarafından basılıyor?” sorusunun yalnızca teknik bir bilgi olmadığını düşünüyorum. Bu soru, bir eserin küresel dolaşımını, yerel etkilerini ve okuyucular üzerindeki algısını anlamak için güçlü bir mercek sunuyor. Yayınevi tercihi, sadece kitabın kapağını değil; okurun zihninde açılan dünyayı da şekillendiriyor. Yayınevinin Küresel Rolü Bir eserin yayınevi, küresel ölçekte onu temsil eden yüzdür. Uluslararası tanınırlığa sahip yayınevleri, “Feyzü’l Furkan” gibi dini içerikli eserleri dünya sahnesine taşırken, farklı toplumların nasıl algılayacağını da yönlendirir. Batı’daki bir yayıneviyle çıkması durumunda metin, oryantalist bir mercekten okunabilir. Oysa yerel…
14 YorumGiriş Hüseyin Hilmi Işık (1911–2001) Türkiye’de dinî ilimler alanında dikkate değer bir şahsiyet olarak bilinir. Kimya yüksek mühendisi, askerî mensup, daha sonra İslam ailesinde eser vermiş bir âlimdir. :contentReference[oaicite:0]{index=0} “Evliya” kavramı ise İslam tasavvuf geleneklerinde Allah’a yakınlık hâliyle anılan kimseleri ifade eder. Bu bağlamda “Hüseyin Hilmi Işık evliya mı?” sorusu, hem biyografik yönleriyle hem de tasavvufî/ilmî çevrelerdeki değerlendirilmeleriyle ele alınmaya değer. Bu yazıda tarihi arka planı, akademik değerlendirmeleri ve günümüzdeki fikir ayrılıklarını inceleyeceğiz. Tarihsel Arka Plan Hayatı ve İlmî Faaliyetleri Işık, İstanbul‑Eyüp Sultan’da doğmuş, başlangıçta modern eğitim almış, kimya mühendisliği gibi alanlarda da kariyer yapmıştır. :contentReference[oaicite:1]{index=1} Ardından dinî ilimlerle yoğun…
8 YorumZiya Gökalp Hangi Dine Mensup? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimenin Gücü ve Anlatının Dönüştürücü Etkisi Kelimenin gücü, bir edebiyatçının dünyayı anlamlandırma ve başkalarına iletme biçimidir. Anlatılar, bir toplumun tarihini, kültürünü, inançlarını ve kimliğini şekillendiren en güçlü araçlardan biridir. Her metin, içinde barındırdığı fikirlerle, sadece o anın değil, aynı zamanda geleceğin de izlerini taşır. Ziya Gökalp gibi büyük bir düşünür ve edebiyatçı, metinlerinde sadece bireysel duygularını değil, aynı zamanda toplumsal değerleri, dinî inançları ve kültürel kimliği de işler. Peki, Ziya Gökalp hangi dine mensuptur? Bu soruyu, yalnızca bireysel bir mesele olarak değil, onun eserlerinde işlediği temalar ve yazdığı metinler üzerinden çözümlemeye…
8 YorumErkekler Kaç Günde Bir 31? Toplumsal Normlar ve Cinsiyet Rolleri Üzerine Bir Sosyolojik Analiz Bazen toplumsal normlar ve cinsiyet rollerine dair sorular, toplumun yapısını anlamaya çalışırken insanı düşündürür. “Erkekler kaç günde bir 31?” gibi bir soru, ilk bakışta belki basit veya tuhaf gelebilir. Ancak, bu tür bir soru, aslında daha derin bir toplumsal analize kapı aralar. Erkeklerin ve kadınların toplumda nasıl farklı roller üstlendikleri, belirli davranış biçimlerinin nasıl şekillendiği, toplumsal yapılarla nasıl bir etkileşime girdiğimiz gibi pek çok soruyu düşündürür. Bir araştırmacı olarak, bu soruya toplumsal yapıların ve bireylerin etkileşimini anlamaya çalışarak yaklaşmak, bize cinsiyetlerin toplumsal dünyada nasıl yer edindiğini…
8 Yorumİrmik Buğday mı? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Analiz Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen: Bir Siyaset Bilimcisinin Girişi İrmik buğday mı? Bu soru, bir gıda maddesinin kimliğini sorgulamak gibi basit bir başlangıçla gelse de, aslında derin anlamlar taşıyan bir sorudur. Bir siyaset bilimci olarak, bir kavramın ya da nesnenin yalnızca varlık felsefesiyle değil, toplumsal yapılarla ve güç ilişkileriyle şekillendiğine dair düşüncelere dalmak isterim. Ne yazık ki, dünyayı anlamlandırırken basit tariflere, kategorik ayırımlara ya da ikili ayrımlara sıkışıp kalıyoruz. Ancak bu yazıda, irmiği bir gıda ürünü olmaktan çok, toplumsal ve siyasi anlamlarla yüklenmiş bir nesne olarak ele alacağız. Gücün ve ideolojinin, nasıl…
14 YorumKatbe Kat Nasıl Yazılır? Dilin Derinliklerine Yolculuk Dil dediğimiz şey yalnızca iletişim kurmamızı sağlayan bir araç değil; aynı zamanda tarihimizin, kültürümüzün ve düşünme biçimimizin aynasıdır. Bazı kelimeler vardır ki, onları o kadar sık duyarız ki yazımında hata yapmamız neredeyse kaçınılmaz olur. “Katbe kat” da işte tam olarak bu kelimelerden biri. Günlük konuşmalarda sıkça kullandığımız bu ifade, yazılı dilde karşımıza geldiğinde çoğu zaman “kat be kat”, “katbekat” veya “kat bekat” gibi farklı formlarda yazılır. Peki, doğrusu hangisidir? Sorunun yanıtı, Türkçenin tarihsel gelişimiyle, kelimelerin anlam evrimiyle ve dil bilgisi kurallarıyla iç içe. Hadi gelin bu yolculuğa birlikte çıkalım ve “katbe kat”ın sadece…
6 YorumYol ve Iaşe Bedeli Ne Kadar? Ekonomik Perspektiften Bir Değerlendirme Kaynaklar sınırlıdır, bu ekonominin en temel ilkelerinden biridir. Her bir karar, bir seçimdir ve her seçim, belirli bir bedel ödemeyi gerektirir. İnsanlar ve toplumlar, sahip oldukları kaynakları en verimli şekilde kullanabilmek için sürekli olarak tercihler yapmak zorundadırlar. Peki, “yol ve iaşe bedeli ne kadar?” sorusunu ekonomi perspektifinden ele alırsak, bu sadece bir maliyet hesabı değil, aynı zamanda toplumsal yapının, ekonomik stratejilerin ve bireysel kararların nasıl şekillendiğini de anlamamıza yardımcı olur. Yol ve iaşe bedelinin, bir yolculuğun veya yaşamın ekonomisindeki yerini anlamak, piyasa dinamikleri, bireysel kararlar ve toplumsal refah açısından büyük…
8 Yorum